DOĞUM SONRASI İLK DAKİKALAR

DOĞUM SONRASI İLK DAKİKALAR

Bebeğiniz dünyaya doğduğunda birçok değişimi bir anda yaşar.Boşluk duygusu, (anne karnında yaşadığı ortam sıkışık, kapalı ve su içinde idi) havanın cildine teması, ses, ışık, nefes alma, tenine dokunan eller ve burnuna giren tüpler...

 

Bebeğiniz dünyaya doğduğunda birçok değişimi bir anda yaşar.Boşluk duygusu, (anne karnında yaşadığı ortam sıkışık, kapalı ve su içinde idi) havanın cildine teması, ses, ışık, nefes alma, tenine dokunan eller ve burnuna giren tüpler...Bu yaşadıkları onun için büyük bir şok. Doğumu takip eden ilk dakikalarda hemen onu kucağınıza alarak sarıp sarmalayın, onunla göz teması kurup konuşun ve emzirmeye başlayın. Çünkü bu ilk dakikalar çok önemli; O sizi tanıyor, aranızda güçlü bir bağ var, sesinizi, kokunuzu, dokunuzu, enerjinizi biliyor, siz de O nu... Bedeniniz de can verdiniz, kanınızdan, ruhunuzdan katarak vücuda getirdiniz...

Şimdi ise, ten tene, göz göze, yüz yüze gelip tanışma anı ve sizin kokunuz, sesiniz ona güven verecek, yabancı bir yerde olmadığını hissederek, sakinleşip, varoluşunu sürdürdüğü bu yeni dünyada sevgi dolu gözlerle, gözleri buluşup, kucaklarda rahatlayacak, ailesiyle tanışıp bağlarını güçlendirecek.

 

Bebeğinizin başı;

Bebeğin kafa kemikleri, annenin doğum kanalına uyum sağlayacak yumuşaklıktadır. Doğum kanalında geçiş pozisyonu sebebiyle başının üst kısmı uzamış gibi görünse de, bir iki hafta içinde normal şeklini alır. Yan kafa kemiklerinin orta süturdan birleşmemiş olması ve kafasında biri alnın hemen yukarısında, diğeri arkada olmak üzere, kıkırdak yapıdaki fontonelleri (halk arasında bu kısımlara bıngıldak denir) sayesinde, hem doğum kanalına uyumu hem de doğum sonrası, beynin ve kafanın büyümesini ve yüzdeki organların simetrik kalmasını sağlar.

 

Bebeğinizin işitme duyusu;

Anne karnındaki bebeğin işitme duyusu beşinci ayında gelişmiştir. Bu aylarda bebeğe anne ve babasının kitap okuması ve müzik dinletmesini öneriyoruz. İşitme çocuğun,iletişim, sosyalleşme ve dil öğrenme yeteneklerini geliştirmesi açısından çok önemlidir. Ülkemizde yenidoğan tarama testlerinin içinde işitme testi yer almaktadır. Erken teşhis, tedavi açısından önem arzetmektedir.

 

Bebeğinizin cildi;

Yeni doğan bebeğinizin teni çok duyarlıdır. Kıvrımlı olan kısımlarda, sırt ve kalçasının üstünde yağlı peynirimsi görünümlü vernix mevcuttur. Bu krem peynir görünümünde ki vernix cildin nemli kalmasını sağladığı gibi, bağışıklılığını da arttırır. Yanakları, omuz başları ve sırtında tüyleri vardır. Anne karnında iken doğuma yakın haftalarda cildindeki lanugo tüylerin bir kısmı, doğumdan kısa bir süre sonra da kalanlar dökülür. Cildinin hare hare görüntüsü (mermer görünümü), el ve ayaklarının soğuk oluşunun sebebi, kılcal damar dolaşımının pek gelişmemiş olmasındandır. Bebeğin bulunduğu odanın ısısı en fazla 24 derece olmadır. Bebeğinizin ense ve sırtına bakarak ısısını kontrol etmelisiniz.

 

Yenidoğan sarılığı;Anne karnındaki bebek, oksijensiz bir ortamdadır ve bu nedenle de kanında, oksijeni anne kanından çekip, dokulara hızlı şekilde taşıyan hemoglabin bulunmaktadır. Doğduğunda oksijenli bir dünyaya çıkıp, nefes almaya ve oksijen solumaya başladığı için, anne karnındaki kanı yıkıma uğrar. Kan yıkımı sonucu oluşan ve bir kısmı bebeğin cildine geçen bilirubin bebeğin sararmasına sebep olur. Buna bebeğin fizyolojik sarılığı denir.

Bilirubin, bebeğin karaciğeri tarafından suda erir hale dönüştürülerek, idrar ve dışkı ile vücuttan dışarı atılır. Karaciğerin dönüştüremediği bilirubin ise dokulara geçer, bilirubin boya maddesi olduğundan sararmaya sebep olur. Bebeği bol bol emzirmek, yani sıvı ve beyaz, mavi ışık dokulardan bilirubinin çözülmesini hızlandırır. Yaz aylarında doğan bebekler sararmaya başladıklarında günde birkaç kez güneş alan bir camın arkasına çıplak olarak biraz sırt üstü, biraz da yüzüstü yatırılırlarsa doğal bir fototerapi tedavisi uygulanmış olur.

 

Erkek bebeklerde sünnet:

 

Penis ucundaki derinin üç yaşına dek geriye doğru çekilememesi normaldir, çekmeye çalışmayın. Sünnet derisinde darlık, çiş yapmada zorluğa ve enfeksiyona sebep olacağından, sünnet edilmelidir. Erkek bebekler doğum sonrasında, hastaneden çıkmadan önce sünnet edilebilmektedir. Son yıllarda ailelerin de tercihi, hastanede doğumdan bir gün sonra sünnet yapılmasıdır. Bebek prematüre değilse, sarılık ve engelleyici bir durum yoksa, üriner sistemin sağlığı ve çocuğun psikolojisi açısından sünneti tercih etmekte fayda vardır.

 

Yenidoğan bebeklerde kalça çıkılığı:

 

Doğuştan kalça çıkığı, kalça eklemindeki üst bacak kemiği (femur) başının, pelvis kemiği (halk arasında leğen kemiği olarak bilinir) yuvasına yerleşmesinin değişik derecelerde bozulmasıdır. Doğuştan kalça çıkığı daha çok daha çok kız bebeklerde görülmektedir. Sıkı kundak kullanımı kalça çıkıklığı görülme sıklığını arttırır. Ortalama olarak 250-300 doğumda bir rastlanır. Yenidoğan da erken teşhis tedaviyi kolaylaştırır. Kalça çıkığına elle muayene ile teşhis koyulabilir ama kalça ultrasonu ile doğrulanır. Derecesine göre de tedavi doktorun önereceği yönde gerçekleştirilir.

 

 

YENİDOĞAN TARAMA TESTİ

 

Günümüzdeki gelişmelerden en önemlilerinden birisi de yenidoğan tarama testidir. Tarama testi demek tüm yenidoğanlara uygulanması anlamına gelir. Halk arasında topuk kanı testi veya zeka testi denilse de, bu test zeka ölçümü testi değildir. Çünkü bebeklerin zekaları bu süreçte ölçülemez. Bu test iki tane metabolik hastalığın teşhis ve tedavisi için önemlidir.

 

Fenilketonuri testi(Guthrie Testi) : Fenilalanin besinlerle vücudumuza aldığımız bir aminoasit olup, bunu yenidoğanda aktive eden enzimin olmaması durumunda beyin, kas ve kemik dokularında birikim yaparak zihinsel ve fiziksel sağlığının bozulmasına sebep olur. Bu iki damla kan alınıp yapılan test ile erken teşhis mümkün olur ve özel bir beslenme programına alınarak bebeğin sağlıklı gelişimi gerçekleşir.

 

Hipotroidi : Bebeğin topuğundan alınan iki damla kan ile yapılan ikinci test de Hipotroidi’dir. Zeka ve büyüme bozukluklarının önlenmesi için yapılan önemli bir tarama testidir.

 

Benzer İçerikler